• 2165153839   5550061276
  • bilgi@aysenurfisek.com

Anasayfa

Blog

Anasayfa Blog DİYET LİFİ (POSA)
DİYET LİFİ (POSA)
  • 24 Oca 2023
DİYET LİFİ (POSA)

Diyet posası; hücre duvarını oluşturan, ince bağırsakta sindirilemeyen, kalın bağırsakta ise kısmen ya da tamamen fermente olan, yenebilir bitki kısımlarıdır. Sindirim enzimlerinden etkilenmediği için ‘sindirilemeyen karbonhidrat’ olarak bilinir.

Bu konuda araştırmalar M.Ö. 5. yüzyılda Hipokrat’a kadar dayanmaktadır. Bitki hücre duvarını oluşturan sindirilemeyen bileşenler ilk kez 1953 yılında Hispley tarafından “diyet lif” olarak adlandırılmıştır. Özellikle de son çeyrek yüzyılda diyetteki life karşı duyulan ilgi hızla artmıştır.

Bunun nedeni sebebi, gelişmiş ülkelerin besin içeriğinde bulunan diyet lifinin yetersizliğinin sebep olduğu kabızlık, hemoroit, kalın bağırsak kanseri, şişmanlık gibi bazı hastalıkların ortaya çıkmasıdır. Günümüzde bu tür hastalıkların tedavisinde ve önlenmesinde yüksek lifli besinler kullanılmaktadır. 

Diyet posası; suda çözünen ve suda çözünemeyen olmak üzere iki grup altında incelenmektedir.

Suda çözünen posa ince bağırsak sindiriminden etkilenmeden, kalın bağırsağın mikroflorası tarafından fermente edilir.  Vücutta suyu emerek jel oluşturur ve geçiş süresini uzatır. Mide boşalmasını geciktirerek daha uzun süre doygunluk sağlar. Bu lifler vücutta sindirilemese dahi bağırsaklardaki yararlı bakteriler tarafından kullanılarak prebiyotik etki gösterir.

Β glukan, physillium , pektin ve inülin çözünür posa türlerine örnektir. Kaynakları ise; tam tahıllar (yulaf, arpa ve buğday), kuru baklagiller (mercimek, bezelye, barbunya, siyah fasulye), meyve ve sebzeler (elma, portakal ve havuç), çekirdekler ve tohumlar (keten tohumu, psilyum tohumu) olarak sayılabilir.

Çözünmez diyet lif grubundan selüloz, kepekte; hemiselüloz, tahıllarda ve lignin ise buğdayda bol miktarda yer alır. Buğday ve birçok tahıl ürünü ile sebzelerde fazla miktarda bulunan selüloz, lignin ve hemiselüloz suda çözünmeyen özelliktedir.  Atık hacmini arttırarak, bağırsak hareketlerini desteklerler. Hızlı mide boşalmasına neden olur ve dışkı hacmini arttırarak sindirimin düzenlenmesinde rol oynarlar. Kabızlık durumunda kullanılırlar.

Posa içeriği en yüksek besin grupları kuru baklagiller (%11-26), kuruyemişler (%5- 14), tam tahıllı ürünler (%4-7), sebzeler (%3-4) ve meyvelerdir (%1-2). Çiğ besinler pişmişlerden, kabuklu olanlar ise kabuksuzlardan daha çok diyet posası içerir. Buğday ruşeymi, keten tohumu, chia tohumu, amarant, kinoa gibi yüksek lif içeren tahıllar rutin beslenmeye eklenmesi diyetin lif içeriğini zengileştirir.

Türkiye Beslenme Rehberi’ne (TÜBER) göre 18 yaş üzeri bireyler için diyetle günlük alınması önerilen posa miktarı 25 gram olarak belirlenmiştir. Yetişkinlerin %68’i önerilen miktardan daha az posa tüketmektedir.

Diyet lifinin;  kolon kanseri, obezite, kalp-damar hastalıkları gibi bazı rahatsızlıklar üzerine olumlu etkisi yapılan çalışmalarla ortaya çıktıktan tüketimi ve önemi büyük ölçüde artmıştır. Ayrıca diyet liflerinin obezite, tansiyon, hemoroit, diyare, bazı bağırsak rahatsızlıkları, hipertansiyon, damar ve bağışıklık hastalıkları üzerine etkileri olduğu belirtilmektedir.

KAYNAKÇA

Dülger, D., & GAHAN, Y. (2011). Diyet lifin özellikleri ve sağlık üzerindeki etkileri. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi25(2), 147-158.

Sert, D. Alternatif diyet lif kaynaklarının araştırılması ve diyet lifi üretimi (Master's thesis, Fen Bilimleri Enstitüsü).

Esra, U. Ç. A. R., & ALİM, N. E. Kardiyovasküler Hastalıklarda Diyet Posasının Rolü. Türkiye Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi3(1), 1-10.

ERGENE, E., & BİNGÖL, E. B. (2019). DİYET LİF İÇERİĞİ YÜKSEK BAZI GIDALAR VE BESLENME ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ. Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi3(1), 70-78.

Dyt. İrem ÖZTÜRK

Diyetisyen Ayşenur Fişek
Bize Ulaşın 2165153839 ya da Randevu Al