• 2165153839   5550061276
  • bilgi@aysenurfisek.com

Anasayfa

Blog

Anasayfa Blog Multipl Skleroz (MS) ve Beslenme
Multipl Skleroz (MS) ve Beslenme
  • 02 Nis 2020
Multipl Skleroz (MS) ve Beslenme

MS hastaları ve Beslenme Protokolü

Bir çok hastalıkta olduğu gibi MS (Multipl skleroz) hastalığında da temel prensip ve ilk yapılacak olan hastanın kullandığı ilaçlarla etkileşime giren besinlerin diyet listesinden elenmesidir. Ve ardından hastalığı tetikleyen besinlerin elenmesi, hastalığın semptomlarını, yankılarını bastıran, iyileşmeye katkı sağlayan besinlerin beslenme listesine eklenmesidir. İYİ BİR BAĞIRSAK SAĞLIĞI BU HASTALIKTA DA EN ÖNEMLİ KURTARICI OLACAKTIR. Şimdi bilimsel makalelerden derlediğim yazımı keyifle okuyabilirsiniz.

Multiple skleroz (MS), sıklıkla genç erişkinleri etkileyen, santral sinir sisteminin (SSS) yaygın demiyelinizan lezyonları ile karakterize, kronik bir hastalıktır. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte etyopatogenezinde hem genetik, hem de çevresel faktörlerin tetiklediği, otoimmün mekanizmaların rol oynadığı düşünülmektedir. (Altındal A. Multipl Sklerozu immunopatogenezi ve patalojisi. Türkiye Klinikleri Nöroloji Özel Sayı. 2009;2(2):1-5.)

(Bayazit T. Multipl Skleroz’da Yorgunluğun ve Kognitif Fonksiyonların Manyetik Rezonans Bulgularıyla ve Tiroid Hormon ve Otoantikorlarıyla İlişkisi. [uzmanlık tezi]. Bolu, Türkiye: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, 2010.)

D VİTAMİNİN ÖNEMİ

D vitamini, hormon benzeri fonksiyonlara sahiptir ve kişideki düzeyi için 25 (OH) D düzeyine bakılmaktadır. Beslenme bozukluğu konusunda son yıllarda aydınlanmaya başlayan bir başka nokta ise D vitaminin metabolizması ve yetersiz alımı noktasıdır. Bilimde bu bir adım olarak kaydedilmiş ve insan beyninde 1-hidroksilaz varlığının gösterilmesiyle santral sinir sisteminin , D vitaminin inaktif formundan aktif formunun sentezlenebileceği akıllara getirmiştir. Epidemiyolojik çalışmalar sonucu MS prevelansının ekvatordan kutuplara doğru arttığını ve bunun D vitamini ile ilişkili olabileceği soru işaretini doğurmuştur. D vitamini eksikliğinin sadece otoimmün hastalıklarda değil kanser gelişiminde de önemli olduğu vurgulanmaktadır. D vitamini eksikliğinin, Multiple Skleroz’ın remisyonu ve ataklarını da belirlemede etkin olduğu düşünülmektedir. ( Bardak, N. D VİTAMİNİ VE MULTIPLE SKLEROZ (MS) İLİŞKİSİ RELATIONSHIP BETWEEN VITAMIN D AND MULTIPLE SCLEROSIS.)

PROBİYOTİKLERİN ÖNEMİ

Bütün hastalıklarda olduğu gibi MS oluşumunda, atakların sıklığında ve çeşidinde yeterli ve dengeli beslenmenin ne kadar önemli olduğu bu çalışmada da görülmüştür. Sadece yeterli ve dengeli beslenmenin değil sağlıklı bağırsak mikrobiyota oluşumunu etkileyen probiyotik, prebiyotik ürünlerin, posanın, fonksiyonel besinlerin de antioksidan özelliklerinden dolayı mutlaka tüketilmesi gerekmektedir. ( Özkarabulut, A. H., Onur, H. N., & Yaşar, İ. (2018). Multiple Skleroz (MS) Hastalığı Öncesi ve Sonrası Beslenme Alışkanlıklarının Karşılaştırılması, Yeterli ve Dengeli Beslenmenin MS Ataklarına Olan Etkisinin İrdelenmesi. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, (6), 535-550.)

SONUÇ

  • Süt, yoğurt grubu: Probiyotik etkisinden dolayı tüketiminin yeterli ve dengeli olması istenmektedir. Süt yerine yoğurt, kefir, probiyotik yoğurtlar tercih edilmelidir. Peynir tercihi sindirimi kolay alerjen özelliği olmayan lor peyniri veya keçi peyniri tercih edilmelidir.
  • Et, balık, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar: Kırmızı et B12 vitamini açısından önerilir ancak doymuş yağ ve kolesterol açısından diğer şarküteri ürünleri gibi mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Bunu sağlayabilmek için tereyağı, kuyrukyağı, iç yağı kontrollü tüketilmelidir. Hayvansal protein ihtiyacı omega-3 yönünden zengin balıklardan, selenyum açısından zengin organik tavuk ve hindi etinden sağlanmalıdır. Haftada 3-4 kez balık tüketilmeli, somon, uskumru, ton balığı gibi soğuk su balıkları tercih edilmelidir.
  • Selenyum açısından deniz ürünleri de kullanılmalıdır. Günlük 1 mg’dan çok selenyum alımı toksik sayılır. Kandaki selenyum seviyelerine bakılarak serum düzeyi düşük ise selenyumdan zengin diyet verilmeli ve ek takviye alım sağlanmalı, yeterli ise selenyumdan zengin besinlerin tüketimine ağırlık verilmelidir, takviye selenyum almasına gerek yoktur.
  • Protein ihtiyacının bir kısmı bitkisel protein kaynakları olan kuru fasülye, nohut, mercimek, barbunya ve börülce gibi kurubaklagillerden karşılanmalıdır. Bu şekilde kurubaklagillerin hem prebiyotik etkilerinden hem de bağırsak florasının bütünlüğü açısından gerekli olan posadan yararlanmış oluruz.
  • Yumurta B12 ve D vitamini açısından önemlidir. Her gün 10 dakika kadar güneşlenilmesi de D vitamini aktivitesi açısından önerilmektedir. D vitamini düzeyinin MS’li olgularda 100 nmol/L (40 ng/ml) ‘nin üzerinde olması gerektiği bildirilmektedir. Bu serum düzeyine ulaşılabilmesi için güneş ışığından yoksun bir kişinin günde 100 mcg D vitamini desteği alması gerekmektedir.
  • Her gün 1 avuç yağlı tohum (ceviz, çiğ badem, çiğ fındık ve yer fıstığı) tüketilmesi önerilmektedir. Bu ürünlerin E vitamininden dolayı antioksidan etkileri MS’de çok önemlidir.
  • Sebze-meyve grubu: Her gün 3 porsiyon çiğ sebze tüketilmesi posa açısından önemlidir. Her gün 3 porsiyon çiğ meyve tüketilmeli ve tüketilen meyvelerin renk açısından çeşitlilik göstermesi farklı fonksiyonel içeriklerinden dolayı önemlidir. Genellikle mor renkli meyveler; ahududu, böğürtlen, üzüm, mürdüm eriği gibi meyvelerin tüketimi arttırılmalıdır.

( Bardak, N. D VİTAMİNİ VE MULTIPLE SKLEROZ (MS) İLİŞKİSİ RELATIONSHIP BETWEEN VITAMIN D AND MULTIPLE SCLEROSIS.)

Uzm. Dyt. Ayşenur Fişek

Diyetisyen Ayşenur Fişek
Bize Ulaşın 2165153839 ya da Randevu Al