Kanser hastalığı ve Beslenme Tedavi Süreci
17 KASIM DÜNYA AKCİĞER KANSERİ GÜNÜ
Kanser hastalığı ve Beslenme Tedavi Süreci
Kanser, son yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en önemli toplumsal sağlık problemlerinden biridir. Dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kanserin, 2030 yılına kadar hızla artarak birinci sıraya yerleşeceği öngörülmektedir. Bu şekilde kanser artış hızının devam etmesi durumunda, Dünya nüfusunun artışına ve nüfustaki yaşlanmaya bağlı olarak 2025 yılında toplam 19.3 milyon yeni kanser vakası olacağı belirtilmiştir. Gerek kanser vakalarının (%56.8) gerekse de kanserden kaynaklanan ölümlerin (%64.9) yarısından fazlasının az gelişmiş ülkelerde olduğu gösterilmiştir. Kanser oluşturan nedenler içinde, çevresel nedenler ve genetik nedenler sayılabilir. Çevresel nedenlerin arasında en önemli faktörler sigara, yenilen yiyecekler, şişmanlık, hormonlar, virüsler, fiziksel ve kimyasal ajanlar gösterilebilir.¹
Kanserli hastalarda malnütrisyon sık görülen bir durumdur. Malnütrisyonun şiddeti kanserin tipine, yerine ve evresine bağlı olarak değişiklik gösterir. Akciğer kanserinde hastaların %50’ye varan oranda kilo kaybı ve malnutrisyon riski olduğu bildirilmektedir.
Malnutrisyon riski olan hastalarda gerek perioperatif gerekse erken ve geç postoperatif dönemde komplikasyon riski yüksektir. Yara iyileşmesi ile ilgili sorunlar ve bronkoplevral fistül başta olmak üzere çok sayıda morbidite gelişebilir. Ayrıca hastane yatış süresi ve maliyetler için bağımsız bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Hastalarda kronik hastalıkla ilişkili iştahsızlık olarak kilo kaybı ve anoreksi, gelişme riski yüksektir. Sıklıkla erken doyma hissi ve tat alma bozuklukları da mevcuttur. Sistemik enflamasyon yanıtı ile ilgili olarak, istirahatteki enerji tüketimi artmıştır. Tüm bunlar hastalarda malnutrisyon gelişmini hızlandırmaktadır. Bu nedenle akciğer kanseri hastalarının beslenme durumunun değerlendirilmesine tanı aşamasında başlanmalıdır.²
Sigara, akciğer kanserinin ve kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) başlıca nedenidir. Akciğer kanserli hastaların üçte birinde, tanı sırasında KOAH’ın spirometrik bulguları bulunduğu bildirilmiştir (4, 5). Kronik obstrüktif akciğer hastalarının %30-70’inde ilerleyici kas kaybı ile karakterize pulmoner kaşeksi gelişmesi, mevcut klinik tabloyu daha da karmaşık hale getirmektedir (6). Pulmoner kaşeksi gelişim mekanizması temelinde kronik enflamasyon, doku hipoksisi, ilaçlar, hareketsizlik, istirahat ve aktiviteye bağlı enerji tüketiminde artış ile kalori alımında azalma vardır. ³
Kanser Hastalarında Beslenme Tedavisi
Beslenme tedavisi tercihen hastalar henüz ciddi yetersiz beslenme aşamasına ulaşmadan başlatılmalıdır. Beslenme desteğinin ilk adımı, semptomları yönetmeye yardımcı olmak için beslenme danışmanlığı olmalıdır. Enerji ve protein açısından zenginleştirilmiş bir diyet, beslenme durumunu korumanın veya iyileştirmenin tercih edilen yoludur. Zenginleştirişmiş bir diyet beslenme hedeflerine ulaşmada etkili olmadığında ek olarak oral beslenme desteklerinin kullanımı tavsiye edilmektedir. Hastalar yeterince yemek yiyemiyorsa ( bir haftadan uzun süre ihtiyacın %50’sinden azı veya iki haftadan fazla süreyle ihtiyacın sadece %50-75’i ) tıbbi beslenme endikedir. Bir hastayı beslemeye karar verilmişse, nütrisyonel müdehalelere (danışmanlık ve oral besin takviyeleri ) rağmen oral beslenme yetersiz kalıyorsa enteral beslenme; enteral beslenme yeterli veya uygulanabilir değilse parenteral beslenme önerilmektedir. ⁴
KAYNAKLAR
1- Çevik, B. A., & Pirinçci, E. (2017). Beslenme ve Kanser. Firat Tip Dergisi, 22(1).
2- Kocatürk, C., & Kalafat, S. (2015). AKCİĞER KANSERLİ HASTALARDA MALNUTRİSYON VE PERİOPERATİF NÜTRİSYON DESTEĞİ. Bulletin of Thoracic Surgery/Toraks Cerrahisi Bülteni, 9(4).
3- YILMAZ, Ü. Akciğer Kanserlerinde Anoreksi, Kaşeksi ve Beslenme.
4- YILDIZ, İ. (2022). KANSER VE BESLENME. SAĞLIK & BİLİM, 51.
Uzm. Dyt. Ayşenur Fişek